23 Nisan 2015 Perşembe

Prof. Dr. Havva Engin, 18.04.2015 günü, Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'a ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül'e Almanya'da yaşayan Türkiye kökenli gençlerin eğitim durumlarına dair öncelikli konular hakkındaki tesbitlerini ve gözlemlerini aktardı.

18.04.2015 günü Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül, Almanya Heidelberg'de Türkiye kökenli göçmenlerin oluşturduğu sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya Türkiye'den medya temsilcileri de katıldı.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli göçmenlerin politik, hukuki, toplumsal ve eğitim durumları hakkında sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden bilgi alıp, Türkiye'nin bu alanlarda gerçekleştirdiği ve planladığı projeleri kısaca tanıttı..

Toplantıya, Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi | Pädagogische Hochschule Heidelberg - University of Education bünyesinde faaliyet gösteren Heidelberg Göç Araştırmaları ve Kültürleraşırı Pedagoji Merkezi | Heidelberger Zentrum für Migrationsforschung und Transkulturelle Pädagogik (Hei-MaT) Direktörü Prof. Dr. Havva Engin de davetli olarak katıldı.

Prof. Dr. Havva Engin, sözü edilen toplantının soru - cevap kısmında söz alarak, Almanya'da yaşayan Türkiye kökenli gençlerin eğitim durumlarına dair öncelikli konular hakkındaki şu tesbitlerini ve gözlemlerini aktardı:
  • Türkiye kökenli göçmenler, geçmiş yıllara nazaran değişik alanlarda önemli başarılar elde etmiştir. Özellikle, ekonomik olarak bir potensiyel oluşturmaktadırlar. 2. ve 3. kuşak temsilcilerinin arasından politika, bilim, spor, ekonomi ve kültür alanında başarılara imza atan insanlar yetişmiştir.
  • Türkiye kökenli göçmenler aynı dönemde, işgücü antlaşma çerçevesinde Almanya’ya gelen göçmen gruplarla karşılaştırıldığında, Türkiyeli göçmenlerin toplumsal başarı grafiği açısından henüz olmaları gereken yerde olmadıkları görülmektedir.
  • Bu gelişmenin temelinde, eğitimde yetersiz kalan katılım / başarı yatmaktadır. Bu durumun ana sebeplerinden biri, Alman eğitim sisteminin göçmen kökenli çocuklara yönelik fırsat eşitliği ve fırsat adaleti sağlayamama unsuru yatmaktadır. Eğitim sisteminde var olan bazı mekanizmalar, geçen 50 yılı aşkın süre içerisinde göçmen çocukların eğitim başarısını gerektiği ölçüde destekleyememiştir. Son on yılda, değişik bilimsel çalışmalar tarafından var olan eşitsizlik saptanmıştır ve eğitim politikalarının, eğitim kurumlarının ve eğitimin temelinde yatan mevzuatın olumlu yönde değişmesi için girişimlerin hayata geçmesi beklenmektedir. Beklenen değişimin uzun yıllar alacağı aşikardır.
  • Fırsat eşitsizliğinden en olumsuz etkilenen gruplardan biri Türkiye kökenli göçmenler ve onların çocuklarıdır. Değişim sürecinde aktif bir şekilde hakkını arayabilmek için, Türkiye kökenli aileler ve veliler acilen bilgilendirilmeli ve eğitim konularında çocuklarını nasıl destekleyebileceklerine dair, onlara sivil toplum kuruluşları tarafından kurumsal destek ve yardım verilmelidir. Almanya’da halen velilerin ve çocuklarının eğitim alanında haklarını kendilerine danışmanlık hizmetleri çerçevesinde anlatan, gerekirse eğitim merciilerinde onların haklarını takip eden sivil toplum kuruluşları mevcut değildir.
  • Almanya’da tahminen 2,8 milyon Türkiye kökenli göçmen yaşamaktadır ve bunların 500 000'den fazlası öğrenci yaşında olup, eğitim kurumlarına devam etmektedir. Bu öğrenci grubunun en önemli problemlerinin başında okulun diplomasız terkedilmesi gelmektedir. Rakamlar, eyaletler arası farklılık göstermektedir; örneğin, bazı eyaletlerde 100 öğrencinin 20’si okulu diploma almadan terk etmektedir. Bu, Almanya gibi bilgi toplumlarında, söz konusu bireylerin gelecekte mesleki hayata dair hiçbir şansları olmadığı anlamına gelmektedir.
  • Okulu, orta dereceli diploma (Realschulabschluss, Mittlere Reife) ile biteren birçok Türkiye kökenli öğrenci, dual meslek eğitimi denen, bir şirkette meslek öğrenme anlamına gelen, alanda çıraklık yeri bulamamaktadır. Çıraklık eğitimi için başvuran Türkiye kökenli 100 öğrencinin sadece 30'u dual sistemde başarılı olabilmektedir. Son yıllarda yapılan ciddi ampirik çalışmalar, Türkiye kökenli gençlerin kültürel ve inançsal aidiyetlerinden dolayı meslek eğitim yeri bulmakta zorlandığını ortaya koymaktadır. Örneğin, çok yeni olan bir araştırma çerçevesinde, araştırmacılar bir meslek eğitimi için başvuru dosyayısı hazırlayıp, bu dosyayı şirketlere bir Alman ismiyle bir de Türk ismi ile göndermişlerdir. Şirketlerden gelen cevaplar tasnif edildiğinde, Alman ismi ile gönderilen başvuru dosyası, Türk ismi ile gönderilen dosyaya göre iki misli daha fazla iş görüşmesi teklifi almıştır. Bunun akabinde şirketlerin personel şefleriyle yapılan görüşmelerde, kendilerinin Türk ismi taşıyan adayı tercih etmemelerinin ana sebebi olarak, bu grubu tanımadıkları ve daha hiç Türkiye kökenli çırak çalıştırmadıkları sonucu çıkmıştır. Araştırmalar sonuç olarak, Türkiye kökenli gençlerin okul yıllarında başlayarak, değişik şirketlerde staj yaparak, kendilerini personel şeflerine ve şirket sorumlularına tanıtmasını önermektedir. Buna karşın, Türkiye kökenli sivil toplum kurumlarının bugüne kadar bu alanda ciddi çalışmaları bulunmamaktadır. Görev olarak, acilen velilerin ve gençlerin bilgilendirileceği ve onlar adına şirketlerle bağlantıya geçecek ve gençlere yardımcı olacak kalıcı çalışmalara ve projelere ihtiyaç vardır.
  • Üniversiteye / yüksekokula başlayabilinmesi için gerekli olan lise diplomasına (Abitur, Hochschulreife) sadece az sayıda Türkiye kökenli öğrenci sahip olabilmektedir. Eyaletlere göre oranlar değişse de (% 4 ile en düşük oran Baden-Württemberg ve Bayern, en yüksek % 15 ile Nordrhein-Westfalen ve Berlin gelmektedir) – Alman öğrencilerle kıyaslandığında eğitimde var olan uçurum ortaya çıkmaktadır. Almanlar arasında lise diploması alıp, üniversiteye giden öğrencilerin oranı % 45’i geçmektedir.
  • Almanya’da 500 000’in üzerinde Türkiye kökenli öğrencinin okula devam etmesine rağmen, hiçbir eyalette Türkçe yabancı dil olarak okullarda okutulmamaktadır. Türkçe, sadece Türkiye’den gelen ve Konsolosluklar himayesinde okullarda, katılımı gönüllü olan, Türkçe ve Türk Kültürü Dersi veren öğretmenler tarafından okutulmaktadır. Bu dersin notu karneye belirleyici not olarak işlenmemektedir.
  • Sonuç olarak üçüncü kuşak göçmen çocuklar birinci kuşak olan büyükanne ve büyükbabaları ile Türkçe konuşamama durumuna gelmişlerdir. Mevcut durum böyle devam ederse, 15-20 yıl içinde Almanya’da Türkçe bilmeyen ve büyükbabaları - büyükanneleriyle konuşamayan; akrabalarıyla dil açısından iletişimi zayıflamış hatta kopmuş kuşaklar yetişmiş olacaktır. Dilin kaybolması, kültürel mirasının da kaybolmasına yol açmaktadır. Bu gelişmenin en uç noktası, Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli göçmenler arasında, birçok çocuğun (tahminen 600’un üzerinde) radikal İslami guruplara karışması olarak ortaya çıkmaktadır. Bütün araştırmalar, bu çocukların Türkçe bilmediğini, Türk kültüründen uzak yetiştiğini ve sergiledikleri İslam anlayışının tamamıyla Türk-İslam anlayışından farklı olduğunu göstermektedir.
Prof. Dr. Havva Engin, konuşmasının sonunda, Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’a ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül'e çağrıda bulunarak, sivil toplum kuruluşları üzerinden özellik genç velilere yönelik kalıcı eğitim konularında çalışmalar ve projeler gerçekleşmesinin önemine atıfta bulundu; Türkçenin kaybolmaması için, Türkiye kökenli göçmenlerin yoğun yaşadığı bölgelerin üniversitelerinde Türkçe öğretmenliği kürsülerinin açılmasının gereğinin altını çizdi.

22 Nisan 2015 Çarşamba

Aspekte der Sprachförderung im Kontext von Mehrsprachigkeit | Çokdillilik Bağlamında Dil Destek Programları

Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi | Pädagogische Hochschule Heidelberg - University of Education bünyesinde faaliyet gösteren Heidelberg Göç Araştırmaları ve Kültürleraşırı Pedagoji Merkezi | Heidelberger Zentrum für Migrationsforschung und Transkulturelle Pädagogik (Hei-MaT) Direktörü Prof. Dr. Havva Engin, 23 Nisan 2015 günü Nürtingen Okul Dairesi'nin (Staatliches Schulamt Nürtingen) ve Böblingen Okul Dairesi'nin davetlisi olarak, öğretmenler için ortaklaşa gerçekleştirilen çalıştayda [Fachnachmittag der Staatlichen Schulämter Böblingen und Nürtingen zum Thema Sprachförderung am 22. April 2015 um 14 Uhr - 17 Uhr / in der Oskar-Schwenk-Schule, Schulstraße 2, 71111 Waldenbuch], "Aspekte der Sprachförderung im Kontext von Mehrsprachigkeit | Çokdillilik Bağlamında Dil Destek Programları" adlı bir sunum yapıyor.

Çalıştayın çıkış noktasını, son iki yıldan beri artarak devam eden Güney - Doğu Avrupa ülkelerinden (Sırbistan, Bulgaristan, Romanya, Arnavutluk) ve Ortadoğu'nun değişik ülkelerinden (Suriye, Irak, Afganistan) gelen göçmen çocuklarının Alman eğitim sistemine uyum konuları oluşturuyor.

Bu çocukların ortak özelliklerini, geldikleri ülkelerde sosyo-ekonomik zor şartlarda yetişmiş olmaları (örneğin Bulgaristan’dan gelen Roman kökenli öğrenciler veya Arnavutluk’tan gelen öğrenciler) ve / veya ülkelerinde yıllardan beri devam eden savaş ortamlarında yetişip, travmatize olmaları oluşturuyor.

Şu anda Alman eğitim sisteminde ve okullarında mevcut olan "Dil Eğitim Programları" (Sprachförderung, Deutsch als Zweitsprache gibi), bu öğrenci kitlesi için pek faydalı olamıyor; zira gelen öğrencilerin önemli bir kısmının eğitim düzeyi yetersiz kalıyor. Bu öğrencilerden kimileri daha hiç okula gitmemiş olup, okuma yazma dahi bilmiyorlar...

21 Nisan 2015 Salı

Medyada: Deutsch lernen ist nicht genug

Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi | Pädagogische Hochschule Heidelberg - University of Education bünyesinde faaliyet gösteren Heidelberg Göç Araştırmaları ve Kültürleraşırı Pedagoji Merkezi | Heidelberger Zentrum für Migrationsforschung und Transkulturelle Pädagogik (Hei-MaT) Direktörü Prof. Dr. Havva Engin, Friedrich-Ebert-Stiftung Fritz-Erler-Forum'un GEW Baden-Württemberg teşkilatı ile beraber Heilbronn'da [experimenta, Kranenstraße 14 74072 Heilbronn] 15 Nisan 2015 günü gerçekleştirdiği "Vielfalt als Potenzial für die Bildung - Mehr Bildungsgerechtigkeit durch interkulturelles Lernen und inklusiven Unterricht" başlıklı konferansta, "Vielfalt in der Einwanderungsgesellschaft. Wandel in der Schule | Göç Toplumunda Çoğulculuk – Eğitim Kurumlarında Değişim" konulu bir sunum yaptı ve sunumun akabinde gerçekleşen "Alman Eğitim Sisteminde Fırsat Adaleti" hakkında düzenlenen panele katıldı.

Konuyla ilgili, Baden-Württemberg Eyaletinde bulunan Heilbronn kenti ve yöresi odaklı haber yapan "Die Heilbronner Stimme"nin (HSt) haber portalında (stimme.de) 21 Nisan 2015 günü Gertrud Schubert imzasıyla "Deutsch lernen ist nicht genug - Wie junge Menschen mit Migrationshintergrundin Schule und Gesellschaft erfolgreicher werden" başlıklı bir haber yer aldı. İlgili habere aşağıdaki bağlantıdan ulaşılabiliyor:

Vielfalt in der Einwanderungsgesellschaft. Wandel in der Schule | Göç Toplumunda Çoğulculuk – Eğitim Kurumlarında Değişim

Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi | Pädagogische Hochschule Heidelberg - University of Education bünyesinde faaliyet gösteren Heidelberg Göç Araştırmaları ve Kültürleraşırı Pedagoji Merkezi | Heidelberger Zentrum für Migrationsforschung und Transkulturelle Pädagogik (Hei-MaT) Direktörü Prof. Dr. Havva Engin, Friedrich-Ebert-Stiftung Fritz-Erler-Forum'un GEW Baden-Württemberg teşkilatı ile beraber Heilbronn'da [experimenta, Kranenstraße 14 74072 Heilbronn] 15 Nisan 2015 günü gerçekleştirdiği "Vielfalt als Potenzial für die Bildung - Mehr Bildungsgerechtigkeit durch interkulturelles Lernen und inklusiven Unterricht" başlıklı konferansta, "Vielfalt in der Einwanderungsgesellschaft. Wandel in der Schule | Göç Toplumunda Çoğulculuk – Eğitim Kurumlarında Değişim" konulu bir sunum yaptı ve sunumun akabinde gerçekleşen "Alman Eğitim Sisteminde Fırsat Adaleti" hakkında düzenlenen panele katıldı.

Toplantı Türkan Karakurt (Fritz-Erler-Forum Baden-Württemberg) ve Josip Juratovic (MdB, Integrationsbeauftragter der SPD-Bundestagsfraktion) açılış konuşmalarıyla başladı.

"Vielfalt in der Einwanderungsgesellschaft. Wandel in der Schule | Göç Toplumunda Çoğulculuk – Eğitim Kurumlarında Değişim"

Bugün, Alman toplumu, 20. yüzyılın ikinci yarısında işgücü göçüyle başlayan, değişik ülkelerden gelen politik mültecilerle devam eden ve globalleşen ekonomi piyasalarıyla, önemli sayıda göçmenin ülkeye gelmesiyle doruğa ulaşan "farklılaşma" gösteriyor.

Almanya’ya göçler sürüyor ve "kültürel farkındalık" artıyor.

Bu bağlamda sorulması gereken soruların başında, "geçen 50 sene içinde, toplumsal değişikliklere, eğitim kurumlarının ne denli ayak uydurduğu" geliyor.

Yapılan birçok çalışma, Alman eğitim kurumlarının, son on yıl içinde büyük atılımlar ve değişiklikler yapmasına rağmen, göçmen kökenli çocuklara ve öğrencilere yönelik, bugün bile muhafazakar davrandığını gösteriyor.

16 Nisan 2015 Perşembe

Medyada: Veli El Kitabı Tanıtıldı

Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi (Pädagogische Hochschule Heidelberg) bünyesinde faaliyet gösteren Heidelberg Göç Araştırmaları ve Kültürleraşırı Pedagoji Merkezi (Hei-MaT) ile Baden Türk Okul Aile Birlikleri Dernekleri Federasyonu'nun; T.C. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın malî desteğiyle 2013 yılı Aralık ayında başlattıkları ve Kasım 2014'te nihayetlenen "Göçmen Türk Veliler İçin Veli Akademisi" Projesi kapsamında yayınlanan "Veli El Kitabı" Pforzheim'den Baden bölgesi odaklı yayın yapan "Baden'in Sesi – Bölgenin Sesi" adlı haber portalına, 14 Nisan 2015 günlü ve Muzaffer Çetin imzalı "Veli El Kitabı Tanıtıldı" başlıklı haberle konu oldu. İlgili medyada yayınlanan habere aşağıdaki bağlantıdan ulaşılabiliyor:

8 Nisan 2015 Çarşamba

Medyada: 19 Mart 2015 günü Veli El Kitabı, Okumanın Önemi ve Anadilin Önemi kitapçıkları Edingen-Neckarshausen'daki DITIB Edingen Türkisch-Islamischer Kulturverein e.V. Selimhan Camii'nde velilere dağıtıldı...

Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi (Pädagogische Hochschule Heidelberg) bünyesinde faaliyet gösteren Heidelberg Göç Araştırmaları ve Kültürleraşırı Pedagoji Merkezi (Hei-MaT) ile Baden Türk Okul Birlikleri Dernekleri Federasyonu'nun; T.C. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın malî desteğiyle 2013 yılı Aralık ayından itibaren başlattıkları ve Kasım 2014'te nihayetlenen "Göçmen Türk Veliler İçin Veli Akademisi" Projesi kapsamında yayınlanan ve ücretsiz olarak dağıtılan üç eğitim kitapçığı "Veli El Kitabı"; "Okumanın Önemi" ve "Anadilin Önemi" 19 Mart 2015 günü saat 16:00'da Edingen-Neckarshausen'daki DITIB Edingen Türkisch-Islamischer Kulturverein e.V. Selimhan Camii'nde [Drechsler Str. 1, 68535 Edingen - Neckarshausen] Prof. Dr. Havva Engin tarafından velilerle buluşturuldu.

Konuyla ilgili:

a) yeniposta.de adlı haber portalında, 30 Mart 2015 günü Ahmet Sunar imzasıyla, "Sohbet ve İrşad Programına Geniş Katılım" başlıklı bir haber yayınladı. İlgili medyada yayınlanan habere aşağıdaki bağlantıdan ulaşılabiliyor:
b) dinihaberler.com adlı haber portalında 25 Mart 2015 günü "Edingen'de sohbet programı" başlıklı bir haber yayınlandı. İlgili medyada yayınlanan habere aşağıdaki bağlantıdan ulaşılabiliyor:
c) Baden bölgesinde Mannheim merkezli online yayın yapan rheinneckarhaber'de 26 Mart 2015 günü "Edingen DİTİB Cemiyetinde her hafta Sohbet ve İrşat Programı" başlıklı bir haber yayınladı. İlgili medyada yayınlanan habere aşağıdaki bağlantıdan ulaşılabiliyor:
ç) Ayrıca, Karlsruhe Din Ataşeliği'nin portalında "Edingen DİTİB Cemiyetinde her hafta Perşembe günleri bayanlara yönelik olarak gerçekleştirilen Sohbet ve İrşat Programı" başlığıyla yayınlanan haberde değinildi. İlgili habere aşağıdaki bağlantıdan ulaşılabiliyor: